Ana içeriğe atla

PARA, PARA, PARA



PARA, PARA, PARA



Özgür: Hey Napolyon! Hadi gel bu yazıya başlığı sen koy.
Napolyon:  Tabi abim yeterki sen iste! Nasıl birşey diyim?
Özgür:  Sadece ve anlaşılır olsun.
Napolyon:  Para, Para, Para! (Orjinal metin: “d'argent, d'argent, beaucoup d'argent”)
Bu nasıl iğrenç bir giriş diyerek bana Zeugma’daki Çingene Kız mozaiği gibi bakmayın lan!

  • Para, İnsan ve Doğa
  • Para Varken İnsan
  • Para Yokken İnsan
  • Parasız Özgürlük Olur Mu?


Para, İnsan ve Doğa

Para, insanı ele geçiren insan icadı! Düşüncelerimizi, hayallerimizi ve kendimizi dahi satın alan değerli kağıt parçası. İnsanlar ona sahip olmak için hergün ortalama günlerinin 8 saatini satmaktalar. Sırf bir kaç kağıt için… Nedense bana hep garip gelir ta ki parasız kalana kadar.


Son ırmak kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde, son balık tutulduğunda, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak.


Bu kızıl derili sözü çok bilinir ama bir o kadar da hoşuma gitmiştir hep.  Önceden doğayla iç içeydik. Karnımızı doyurabilmek için ekip, biçmek ve doğayı beslemek gerekirdi. Zordu kabul! Fakat insan daha insandı. Emeğin değeri aynı değişen birşey yok. Ama büyük bir fark arada! Doğa sizin üzerinizden para kazanmaz veya sizin emeğinizi sömürmez. Siz ona nasıl davranırsanız o kadar karnınızı doyurur sizin. Bu adalettir. Vahşi ormanların adaleti bile böyledir.  Ormanda gezer misiniz bilmem. Ben çok severim. İnsan hem tedirgin hemde mutlu eder. Her anında size birşey ikram eder, bu ikramı sadece onu tanıyanlar alabilir.


Sonra birşey oldu Dünya’da! Biri çıktı ve “Sana bu madeni vereyim bana yumurta ver!” dedi. Diğeri o madenin ne olduğunu anlamadı. “Ne işe yarar bu?” dedi. Diğeri sinsice “Bunun istediğin herşeye sahip olabilirsin.” dedi. Bu cümle ne için olursa olsun her insan için karşı konulamaz bir cümledir. Fakat o adam yumurtayı satın aldığı kişiye bir şeyi söylememeşti. O da paranın zamanla onu ele geçireceğini. Ona verdiği ufak maden için insan canının önemsiz sayılacağını belki kendisi de tahmin edememişti. Parayı bulan Lidyalılar dediğimiz toplum bile paraya insan satın alıp bir ordu kurmaya kalktı. Unuttukları tek bir şey vardı! Bir asker bir amaç için mücadele ederken asker olur. Parayla toplanan asker devletini satmış asker olur! İşte bu paralı ordu yüzünden bu meleti bulan devlet yok oldu. Kendi buldukları birşey yüzünden kendi sonları geldi. İronik fakat anlamı bir kıssa. Hissesi ise bence çok!


Dünya’nın sonu nasıl gelecek? “diye düşündüğümde ise tek bir cevabım var.
Bunun için yetkin biri değilim ama bu yazıyı okuyorsanız ve buraya kadar okuduysanız bana biraz da olsa güveniyorsunuz demektir. O yüzden bence nasıl olur bunu konuşabilirim.


İlk toplumlar oluşurken birşey fark ettiler. Ne kadar kalabalık olurlarsa o kadar çabuk işlerini halledebiliyorlardı. Bu insanlık için uygarlık tarihinde yakın zamana kadar sürdürülmüş bir alışkanlıktır. Bizim toplumumuzda buna “İmece usulü” denir. Köyün bir ihtiyacı varsa her ev gücü oranınca yardım yapar ve köyün ihtiyacı beraber giderilir. İşte Dünya’nın sonunun ilk belirtisi bununla ilgili olacak. Çünkü insan insanı artık terk etti. Ortak bir gücün yerini çok parası olan aldı. Fiziksel güç alım gücüyle yer değiştirdi. Bu yüzden günümüzde bir Herkül yaşasa kaslı değil de zengin hayal edilir.  Adaleti, ahlakı ve erdemi para satın aldı. Bu benim için Dünya’ya çarpmak üzere olan bir meteordan daha tehlikeli bir sebeptir yok olmak için.


Para Varken Ne Değişir?

Kısacası hayatımız değişir. Çünkü az önce size söyleyemediğim birşey var. Bu paranın özgürlüğümüzün bile bir kısmını satın almış olmasıdır. İstediğiniz yerde yaşar, istediğiniz her şeye sahip eder sizi. Arkanızdan sinsice az önce söylediğim gibi sizi satın alır. Size kimsenin söyleyemediği bir uyuşturucudan bahsedeyim mi? İşte bu uyuşturucunun adı paradır!


Ben parayla geç tanıştım, çok güzeldi aşık olamadım, Yine de vardı kalbini çaldığı dostlarım. Ben onunla "merhaba" sohbetinde kaldım, Yüz göz olamadım, Aldattığı dostlarım da merabalaşırım.


Yukarıdaki alıntı Sagopa Kajmer’den. Çok severim kendisini. Çünkü her zaman anlatmakta zorlandığım şeyleri yıllar öncesinden dörtlüklerle anlatmış. Para tarafından aldatılmış insan gerçeği geç kalarak öğrenirler. Herşeye sahip olmak başta büyüleyici görünebilir gözünüze fakat biraz daha derin düşünürseniz. Savaşmadan, çabalayıp ve mücadele etmeden sahip olduğunuz şeyler sizin için değerli olmazlar. Böyle böyle de hayal kuramaz olursunuz. İşte bu sizi yaşayan bir ölü yapar.


Para Yokken Ne Değişir?

Herşey değişir. Günlük aktivitelerimizden davranışlarımıza kadar. Hepimizi doğaya dönmeye tekrar mecbur kalacağız. Fakat terk ettiğimiz sevgilimiz olan doğa bizi hiç de sevimli karşılamayacak! Çünkü, insanın değerli diyerek değerli kıldığı birşey için onu yüz yıllarca gün gün yok ettik. Artık intikam sırası ona geçecek. Adaleti bu ya hani o yüzden sadece aramızdan güçsüz olanları yok edecek. Peki bu güçsüzler kim olacak? Yıllarca cebindeki paraları sayesinde bütün yeteneklerini kaybetmiş olanlar yani zenginler! Paranın size ne kadar zarar verdiğini umarım erken fark edersiniz!


Parasız Özgürlük Olur Mu?


Yazının başında gördüğünüz gibi benim ismim Özgür. İsmimin ilk anlamını merak edip Türkçe sözlüğüne bakınca “Kendi kendine karar verme, davranma, hareket etme gücü olan.” yazdığını görünce nedendir bilmem çok hoşuma gitmişti. Daha sonra bir reklam çıktı televizyonda. Bir kız vardı. Ona “Özgür Kız” diyorlardı. İlk baş ismi özgür olan bir kız zannetmiştim. Büyüdükçe Özgür kelimesinin bir isim değil de sıfat olduğuna karar verdim. Tıpkı reklamdaki o bağımsız Nil Karaibrahimgil gibi. Adım diğer insanlardan farklı olarak beni belirtmeye yönelikti. Adıma nasıl layık olabilirdim ki? Reklamdaki gibi kafama göre gezerek mi? Hayır işe yaramadı. Adımın anlamında eksiklik vardı sadece oraya “istedeğini okuyup, düşünüp ve yazmak” eklendim kendimce. Aslında bu özgür olma mevzusu her insan için fazlasıyla kişisel bir mevzu. Bunun üzerine düşünmek için kendine basit bir soru sor: Kim için nefes alıyorsun? Eğer bunun cevabı kendin için değilse milyarder de olsan özgür olamazsın.


Ah kankalar para böyle birşey işte benim gibi züğürtlerin çenesini yoruyor. Fakat para üzerine en çok çenesini yoran züğürt benim sanırım. 4 sayfa yazdım. Sıkılmadım eğlendim. Buraya kadar okuduysan çok teşekkür ederim. Yazı hakkında yorumlara birşeyler yazmayı sakın unutma!

Yorumlar

Yorum Gönder