Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kişisel gelişim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HAMAM BÖCEĞİ TEORİSİ

 HAMAM BÖCEĞİ TEORİSİ Bu gün sizlerle bir teori üzerinden konuşmak istiyorum. Aslında bu teori öyle bir psikolog tarafından falan ortaya atılmadı. Bu teoriyi ortaya atan Google CEO'su! Hemen size teoriyi bırakayım. Bir gün bir restoranda oturuyordum. Oturduğum sırada bir hamam böceği aniden uçtu ve bir bayanın üzerine kondu. Kadın bunu gördükten sonra çığlık atıp zıplamaya başladı. Paniklemiş yüzü, titreyen sesi ve zıplayan vücudu ile tamamen savunmasız bir şekilde hamam böceğinden kurtulmaya çalışıyordu. Bu süreçte oturduğu arkadaşları da paniklemeye başladı.Hamam böceği sonunda kadının üzerinden düştü, ancak bu sefer de gruptaki başka bir bayanın üzerine geldi. Bu sefer de bu kadın aynı olayları yaşamaya başladı. Bu süreçte yardımcı olmak için hızlıca bir garson geldi. Kadın debelenirken hamam böceği bu sefer garsonun üzerine düştü. Garson bunu görünce hiçbir şey yapmadı, sakince durdu ve gömleğinde duran hamam böceğinin davranışını gözlemledi. Hamam böceğini parmaklarıy

TASLAK HEDEF

TASLAK HEDEF         Bu yazıyı yazma sebebim faydasını gördüğüm bir alışkanlığımı sizlerle paylaşmak. Daha önce bu yöntem başkaları tarafından kullanıldı mı bilinmez ama tamamen kendi deneyimlerimle bulduğum bu alışkanlığı anlatma sebebim başka insanlarında fayda görmesi. Bunu bugünlerde yazma sebebim ise yaklaşan yeni yıldan dolayı herkesin hedef listelerinin dolduğunu düşünüyorum. Ayrıca bende kalacağına yazıda kalsın değil mi?        Taslak hedef  uygulamasının benim hayatımdaki tanımıyla başlamak istiyorum. Hedeflerimizin isteklerimizden doğan şeyler olduğunu biliyoruz; yapmak istediğimiz şeyin hedefe dönüşebilirliğini ölçmemize yarayan bir deneme süresi olarak tanımlayabilirim. Aynı zamanda bu sürede hedefin bize getireceği ve götüreceği şeyler hakkında bilgi sahibi olurken birçok soruya da cevap bulabiliriz. Böylece isteğimizin hedefimiz olup olmayacağına karar verebiliriz.        Taslak hedef belirlerken yeni yılda veya hayatınızın herhangi bir döneminde hedef ola

MÖ DİYEN UZMANLAR

MÖ DİYEN UZMANLAR Sizlere dünyadan sesleniyoruz, umarım sesimizi duyuyorsunuzdur. Çünkü artık sanal dünyanızın kapılarını gerçek dünyaya kapatmış gibi görünüyorsunuz. Bunun içindir ki sesimizi duyurabilmek umuduyla bu cümleleri bir ekran vasıtasıyla ulaştırmaya çalıştık sizlere. Hoş, adreslerinizi bilsek belkide bu yazıyı posta yoluyla gönderirdik. Tabî hâlâ evinizin adresini hatırlıyorsanız. Malum teknolojiyi zirvede yaşayan bir topluluk olarak evimizin adresini unutup e-posta adreslerimizi adımız gibi hatırlıyoruz. Sahi adınızı hatırlıyor musunuz gerçekten? Yoksa cv hazırlarken de nicklerinizi mi kullanmaya başladınız? sizleri gerçek dünyadan haberdar etmek istiyoruz. Sesimizi size duyurmamıza yardımcı olun ve nickleriniz gibi bildiğiniz eposta adresinizi sayfanın aşağısında bulunan bölüme kaydedin. Daha detaylı bir yardıma ihtiyaç duyarsanız bu konu hakkında detaylı bir yazımızda mevcut.  Gel gelelim asıl konumuza, herkesin kişisel gelişim uzmanı olup bu uzmanlığıni kitap yazar

HAYATI İYİLEŞTİRMEK NASIL OLUR

HAYATI İYİLEŞTİRMEK NASIL OLUR?  Hayatımız seçimlerimiz üzerine kuruludur. Doğru ve yanlış seçimlerimiz. Her biri bizi bambaşka hikayelere sürükler her seferinde. Tek yapmamız gereken işaretleri görmektir. İşaretleri göremediysek acı tecrübelerle bize işaretleri görmek öğretilir.    Hayatımın son 3 yılında çok garip ve ard arda olaylar yaşadım fakat sadece son 6 ayda işler yoluna girdi. Bu blogu takip ediyorsanız düşünmeyi sevdiğimi bilirsiniz. Ve bu olaylar üzerine çok düşündüm düşünürken de çok olay geldi başıma. Fakat hayat sandığımız kadar karışık değil, sadece onu bu karmaşık hale sokan biziz.    Her kalbini kırdığın insanı düşün. Her selamını almadığın insan, yol vermediğin, gülümsemediğin insanı düşün. Ve daha nicelerini yaptın dimi. İnan bana ben çok daha fazla hata yapmıştım. Ama size o bahsettiğim işaretleri görmeyi en acı halleriyle öğrendim.  Yaşattığını yaşamadan kimse ölmez.     Bu söz peygamberimize ait. İşte benim son zamanlarda fark ettiğim şey bu söze

KAKTÜSLERİ DE SULAYALIM

  KAKTÜSLERİ DE SULAYALIM      Hepimiz biliriz değil mi kaktüsü? Hani şu dikenli ve çirkin bitki. Asla dokunamadığımız ve gözümüze çirkin görünüp pek de bir faydası olmadığı için daima bakımını aksattığımız bitki. Malum çok fazla su da beklemiyor sizden, halbuki siz ona su verseniz o da biraz güzelleşmeye çalışacak. Belki de size bir çiçek verecek gövdesinden çıkardığı.     Şimdiyse bakmakta olduğunuz o bitkiden kafanızı kaldırın ve etrafınızı bir gözden geçirin. Her yer tıpkı kaktüse benzeyen dikenli insanlarla dolu. Kiminin dikenleri toplum tarafından yanlış bilinen şeyleri yapması, kimininki ise suça karışarak pislik çukuruna düşmesi. Herneyse artık bu dikenler, kaktüs misali insanlardan uzaklaştırıyor biz kendini çok beğenmiş insanları. Halbuki yeterince ilgilenilse çiçek açacak belki bu insanlar. Ama kimsenin durup birbiriyle ilgilenmeye vakti yok; hatta kimsenin kendiyle ilgilenmeye bile vakti kalmadı. Peki ne yapıyor bu insanlar bunca vakti? Ben söyleyeyim size; asla ilgil

KİŞİSEL GELİŞMEK

            KİŞİSEL GELİŞMEK      Yeni trendimiz kişisel gelişim kitapları. Çünkü vadettikleri çok havalı ve ilgi çekici. Genelde başlarında anlatılanlar hep aynı. Başta başarısızlık sonra başarı ve büyük bir eve taşınmak, güzel bir kadınla birlikte olmak, lüks hayat yaşamak. Fakat bu bir yalandır! İnsan kendini geliştirebilir evet ama beraberinde çevresini de geliştirir. Yada çevresi onu geliştirir. İnsan ve çevre sürekli iç içedir. İnsan toplumsal varlıktır çünkü. Tek başına geçirdiği vakit sınırlıdır.     Bu kişisel gelişim yalanının reklamların yalanlarıyla birebir aynı. Meselâ bir marka diyor ki "Bu saati sadece karizmatik/güzel olanlar takar." Herkes koşa koşa saati almaya gidiyor. Neden olarak size çok basit bir cevap verebilirim. Kendilerinde olmayan özellikleri parayla yada herhangi bir ürünle elde edeceğini zannediyorlar.     İhtiyacımız olan şey kıskançlık yapıp tek başımıza gelişmeye çalışmak değil. Toplum olarak gelişirsek kişisel olarak da geliş

KİM BU EFSANE KADIN?

Bu yazımızda; tarihin bizzat şahiti olan insanları tanımanın en etkili kişisel gelişim vasıtası olduğunu göz önünde bulundurduk. Ve aklımıza gelen ilk isim Kenize Murad oldu.   Peki! Kimdir Kenize Murad ? Asıl adı, "Kenize Hussein de Kotwara" olup büyük dedesi Murad Han'ın ismini yazarlık hayatında kendisine mahlas olarak seçmiştir. Annesi Selma Rauf Sultan, V. Murad'ın torunu, babası ise Hindistan eyalet mihracesi Seyyid Sacid Husseindir. 1940 yılında Pariste dünyaya gelmiştir ve eğitimini orada tamamlamıştır. Uzun yıllar boyunca dünyanın önemli çatışma yerlerinde savaş muhabirliği yapmıştır. Tanığı olduğu bu trajedik gerçekler ve tanıdığı savaşzede insanlar hakkında sessiz kalamamış ve 1971'den bugüne kadar birçok kitap ve makalesi uluslarası alanda yayınlanmıştır.  Yaptığı Çalışmalar Nelerdir?  İlk olarak Fransızca kaleme aldığı "Saraydan Sürgüne" adlı eseri çıkıyor karşımıza. Bu eserinde ailesinin Osmanlı toprakları dışında yaşadıkları h

YARIYIL TATİLİ NASIL OLMALI

Yarıyıl Tatili Nasıl Olmalı?    15 günlük bir tatile girmişken yeterince dinlenemediğimi hissettim. Bunun için bulunduğum şehri değiştirdim. Fakat bu bu gün dördüncü gün olmasına rağmen  bir türlü dinlenemiyordum. Daha doğrusu bedenim gayet mutluydu fakat zihnimin tatilden haberi yoktu. Benimse dönem sonunda sınavım olduğu için zihnimi iyi dinlendirebilmem gerekli. Bu sebeple bir kaç gün neler yapmalıyım diye düşündüm ve araştırdım. Sizler için değil aslında kendim için hazırlamıştım bu yazıyı öncelikle. İşe yaradığını gördükten sonra sizlere de belki faydası dokunur diye bunları düzenleyip yayınlamaya karar verdim. 1)Gittiğiniz yerin önemi nedir?    Gittiğiniz yer çok önemli çünkü dönem arasında bol eğlenceli, parti havasında bir yer yarım dönem boyunca bulanmış zihninizi  daha da bulandıracaktır emin olun. O yüzden sakin bir deniz kasabası veya bir köy en ideal seçim bence öğrenciler için. Çünkü deniz dalgasının kayaya çarpma sesi veya köydeki hayvanların sesi kime iyi gelmez

KİTAP ÖNERİSİ | Ocak Ayı (Yarıyıl Özel Tavsiyesi)

ŞU HORTUMLU DÜNYA'DA FİL YALNIZ BİR HAYVANDIR Yarıyıl tatili gelmişken sizlere bir "okuma kitabı"  tavsiyesi yapmak mantıklı geldi içimden. Bu 15 günü hep beraber güzel değerlendirmeliyiz. Ve bu gün paylaşacağım kitabı büyük ihtimalle 1 gün içinde bitireceksiniz. Bu kitapla benim sayemde tanışırsanız ben mutlu olurum. E zaten tanıştıysanız benim blog'umu okuduğunuz için gurur duyarım. Hani bazı sıkıcı ve sıkıntılı zamanlarda ilaç gibi karşımıza çıkan kitaplar vardır ya. Bu kitap fazlasıyla ilaç gibi. Ahmet Şerif İzgören'in tüm kitapları gibi akıcı, samimi ve yalın bir anlatıma sahip olan kitap, sadelikle ülke üzerine çok güzel eleştiriler yapıyor. Peki neden ismi bir garip? diye sorar olduğunuzu duyar gibiyim. Ahmet Şerif İzgören ve bir arkadaşı bir gün ingilizce sınavına girerler. Orada karşılarına "the elephant is only animal this world with a trunk (Fil Dünya'da hortumu olan tek hayvandır)" cümlesi çıkar. Ve bir çeviri hatasıyla arkada

YANLIŞ KİTAPLAR

YANLIŞ KİTAPLAR Yanlış kitap ne demektir? Yanlış kitap içinde sakıncalı içerik ve hitap ettiği yaş grubunu olumsuz etkileyip, yanlış yönlendiren kitaba diyorum ben. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte isteyen istediği şeyi yazabilir oldu. Ve asıl sorun bu mecra da yazılan bir takım yazılar çok okunduğu için kitap haline getirilip yayımlanıyor. Aslında ülkemizde uzun süre boyunca yasaklanmış bazı fikir kitapları olsa da bu konu çok başka. Bu da çok ciddi bir mesele. Genç kurgu denilen bazı gençlik kitapları fazlasıyla ahlaksızlık barındırıyor. Hatta bu ahlaksızlıkların özendirici karakterler üstünden anlatılmasıyla gençlerimiz bu anlatılanların övünülecek davranışlar olduğunu düşünüyorlar. Fakat ortada hiçbir edebi içerik yok. Öğreticilik veya bir konu işlenmiyor. Amaç sadece kitaptan para kazanmak. Eğer zamanında Montaigne para kazanmak için yazı yazsaydı yazdıkları bu gün bu kadar değerli sayılmazdı. Eğer J.J.Rousseau para kazanmak için yazsaydı Atatürk'ü etkilemez

MUTLULUK

MUTLULUK  NEDİR? Bence hayattan beklentilerimizin karşılanması sonucu oluşan tatmin duygularının getirdiği durumdur mutluluk. Hayattan beklentilerimiz ve ona bakış açımız mutluluğumuzu etkili bir biçimde etkiliyor.                                          NEDEN MUTLU OLAMIYORUZ? Bu sorunu basitçe  3  adımda ele alacağız. 1)YANLIŞ ŞEYLERE DEĞER VERİYORUZ! Mutlu yaşamak istiyorsanız hayatınızı olaylara ve kişilere değil bir amaca bağlayın. Demiş Einstein. Bizler hayatımıza bir hedef koysak ve amacımıza bağlansak da amacımıza yürüdüğümüz yolda insanların söyledikleri ve bize karşı takındıkları tavırları ile çok fazla ilgileniyoruz. Bunlarla ilgilenirken amacımızdan sapıyoruz ve hayata karşı beklentilerimiz karşılanmamış oluyor. 2)SABIRSIZ TIRTIL UÇAMAZ! Amacımıza ilerlerken eleştirilerden ve aşağılanmaktan sıkıldığımız için hemen beklentilerimizin karşılığını almak istiyoruz. Bu olmadığında hemen sabırsızlanıyoruz. Ve koyduğumuz hedefi listemizden siliyoruz. 3) MU