Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ATATÜRK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BAŞARISIZLIĞIN ÜSTESİNDEN GELME | YKS DİSS

BAŞARISIZLIĞIN ÜSTESİNDEN GELME | YKS DİSS Başarı önemlidir evet ama başarısızlık daha önemlidir. Çünkü başarıyı getiren unsur defalarca başarısızlıktır. Fakat Einstein'in dediği gibi " Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır . " Aynı şeyi deneyebilirsiniz ama aynı yöntemle denerseniz bu aptallık olur. Herkes size başarı hakkında bir sürü şey söyleyebilir. Yada piyasadaki konuşmaların ve kitapların çoğu "x madde de başarılı olmak" gibi başlıklardır. Size başarılı olmayı herkes kendine göre anlatabilir. Hatta hayatında nefes almaktan başka hiçbir başarısı olmayan insanlar bile size bunu anlatabilir. Ama kimse size bir başarısızlığın üzerinden nasıl geleceğinizi anlatmaz. Çünkü nasıl mücadele edileceğini onlar da bilmiyor. En ufak başarısızlıkta köşeye çekilip ağlanıyorlar.  Hayattaki en büyük ders defalarca başarısız olmaktır. Her seferinde yeni bir teknikle yeniden denemek.  En sert yumruğu her zaman hayat vuru

NECİP FAZIL'IN ATATÜRK'E ATTIĞI İFTİRA

NECİP FAZIL'IN ATATÜRK'E ATTIĞI İFTİRA Konumuz; Necip Fazıl Kısakürek ve "Sultan Vahüddindin" adlı eseri. Öncelikle Necip Fazıl'ın üstün zekası önünde saygıyla eğiliyorum; zira bir nesli inceden inceye iki atasına da düşman etmek için böylesine bir kitap yazmak ve bunu ikisini de övermiş gibi yapmak ciddi şekilde zeka ve maharet isteyen bir iş. Unutmayalım cambazlık büyük bir beceridir. Necip Fazıl, "Sultan Vahidüddin" adlı eserinde büyük bir sevgiyle ve hayranlıkla bahsettiği Vahidüddin'in yanı sıra güya Mustafa Kemal Paşa ile ilgili olaylarada ışık tutuyor. Bu konuyu araştırmaya başladıktan sonra karşılaştığım malum şairin ikiyüzlülüğü; ben de büyük bir hayret uyandırdı. Öncelikle şunu söylemek isterim ki, burada yazılacak her bir satırın kaynağı bulunmakla beraber birçoğunun kaynağı da Şair Necip Fazıl'ın ta kendisidir. Kaynakça yazının sonuna not düşülmüştür.  Tarih 25 Kasım 1938, Mustafa Kemal Paşa bu dünyadan ayrılmış ve üzerinden 10

TEMMUZ AYI YAZI BÜLTENİMİZ

TEMMUZ AYI YAZI BÜLTENİMİZ   Sevgili takipçilerimiz bu bir deneme yada bir araştırma yazısı değildir. Aslında bizi daha kolay takip etmeniz için size bu ay içerisinde muhakkak yazacağımız yazılar, araştırmalar ve kitap önerilerinin bir listesini bırakacağız. Böylelikle de merak ettiğiniz konuya göre bize daha kolay ve devamlı takip edebileceğinizi düşündük. Eğer ki sizin için araştırıp anlatmamızı istediğiniz konular varsa bize yorumlarda belirlebilirsiniz. Ayrıca bunlar kesin yayınlacak yazılar bunlardan başka bu ay içerisinde çok daha başka yazılar olacak tabiki siz bize yorumlarda konu önerdikçe... ARAŞTIRMA İslam'ın Masonları #3   Noel Baba(Yayımlandı: Okumak İçin Tıklayın ) Newton İncili İkna Teknikleri #1(Yayımlandı: Okumak İçin Tıklayın ) İkna Teknikleri #2 Liderlerin Beden Dili #2 YAZILAR Bu Başka Başarmak Yüksekten Korkmayın!(Yayımlandı: Okumak İçin Tıklayın ) Ayrıntılar ve Bütünler KİTAP ÖNERİSİ Mustafa Kemal ATATÜRK - NUTUK Ahmet Ümit

BAŞARISIZLIK KORKUSU

BAŞARISIZLIK KORKUSU   Hayallerinin suya düşme kokusu, diğer bir deyişle başarısızlık korkusu . Sayılı günlerle bezenmiş ömründen günler çalan hırsız. En büyük hapishane insanın aklının içidir!    Hayallerin için çabalamalısın. Okumalı, kendini geliştirmeli ve çok çalışmalısın.  Yaşadığının en büyük kanıtı; hata yapmak ve başarısız olmaktır. Şimdi yaşadığın başarısızlıklar geleceğindeki başarının teminatıdır. Hata yapmaktan korkma, ringe gir ve dövüş! Sürekli sana öğüt verenler, sana birşeyler söyleyenler var. Tanrı kendi senaryonu yazmak için kalemi senin eline tutuşturmuş, sen ise kalemini başkalarının eline veriyorsun. Sonra da mutsuzum diyorsun.    "El âlem ne der?" bu problemin adı. Peki sen başarılı olursan el âlem ne der? Sana gerçeği söyleyeyim. O el âlem denen kitle sürekli söyleyecek bir laf bulur.    Dünya üzerinde çok az insan kendi hayatını yaşıyor yada çok az insan kendi hayatını yaşadı. Böyle olmasının sebebi " başarısız " sı

KAYIP KITA MU VE ATATÜRK

KAYIP KITA MU VE ATATÜRK   İnsanlığın en eski ve en ileriye gitmiş uygarlıkları hakkında varsayımlar vardır. Bunlardan biri Atlantis diğeri ise Kayıp Kıta MU 'dur. Fakat Kayıp Kıta MU 'nun Atlantis 'ten önemli olmasının sebeplerinden biri ise ilk insan uygarlığının burada olmasıdır.     Bu kıtanın Avustralya 'dan büyük olduğu ve Asya ile Amerika kıtası'nın arasında olduğu söylenmektedir. Yukarıdaki harita temsili olarak tahmin edilen yerini size göstermek amaçlıdır. Bu kıtanın varlığını kabul edenler Polinezya Mikronezya adalarının MU'nun kalıntısı olduğunu söylemektedirler. MU kıtasının varlığını ilk defa öne süren ise James Churchward anlatılanlara göre 1868 de Hindistan 'da bulunduğu bir dönem bir budist rahip ile tanışır. Ve rahip ona bir sır vereceğini söyleyerek onu gizli bir mağaraya götürür. Ona burada "Naacal Tabletleri" denilen tabletleri gösterir. Rahip ona bu tabletleri okumayı da öğretmiştir. Buradan okudukları ve öğrendikl

KİTAP ÖNERİSİ | Ocak Ayı (Yarıyıl Özel Tavsiyesi)

ŞU HORTUMLU DÜNYA'DA FİL YALNIZ BİR HAYVANDIR Yarıyıl tatili gelmişken sizlere bir "okuma kitabı"  tavsiyesi yapmak mantıklı geldi içimden. Bu 15 günü hep beraber güzel değerlendirmeliyiz. Ve bu gün paylaşacağım kitabı büyük ihtimalle 1 gün içinde bitireceksiniz. Bu kitapla benim sayemde tanışırsanız ben mutlu olurum. E zaten tanıştıysanız benim blog'umu okuduğunuz için gurur duyarım. Hani bazı sıkıcı ve sıkıntılı zamanlarda ilaç gibi karşımıza çıkan kitaplar vardır ya. Bu kitap fazlasıyla ilaç gibi. Ahmet Şerif İzgören'in tüm kitapları gibi akıcı, samimi ve yalın bir anlatıma sahip olan kitap, sadelikle ülke üzerine çok güzel eleştiriler yapıyor. Peki neden ismi bir garip? diye sorar olduğunuzu duyar gibiyim. Ahmet Şerif İzgören ve bir arkadaşı bir gün ingilizce sınavına girerler. Orada karşılarına "the elephant is only animal this world with a trunk (Fil Dünya'da hortumu olan tek hayvandır)" cümlesi çıkar. Ve bir çeviri hatasıyla arkada

YANLIŞ KİTAPLAR

YANLIŞ KİTAPLAR Yanlış kitap ne demektir? Yanlış kitap içinde sakıncalı içerik ve hitap ettiği yaş grubunu olumsuz etkileyip, yanlış yönlendiren kitaba diyorum ben. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte isteyen istediği şeyi yazabilir oldu. Ve asıl sorun bu mecra da yazılan bir takım yazılar çok okunduğu için kitap haline getirilip yayımlanıyor. Aslında ülkemizde uzun süre boyunca yasaklanmış bazı fikir kitapları olsa da bu konu çok başka. Bu da çok ciddi bir mesele. Genç kurgu denilen bazı gençlik kitapları fazlasıyla ahlaksızlık barındırıyor. Hatta bu ahlaksızlıkların özendirici karakterler üstünden anlatılmasıyla gençlerimiz bu anlatılanların övünülecek davranışlar olduğunu düşünüyorlar. Fakat ortada hiçbir edebi içerik yok. Öğreticilik veya bir konu işlenmiyor. Amaç sadece kitaptan para kazanmak. Eğer zamanında Montaigne para kazanmak için yazı yazsaydı yazdıkları bu gün bu kadar değerli sayılmazdı. Eğer J.J.Rousseau para kazanmak için yazsaydı Atatürk'ü etkilemez

İNSAN YARATMAK

Neden hayatta olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Hepimiz özel olduğumuzu düşünüyor, sıradanlığa katlanamıyoruz. Bunun için hayatımıza bize kendimizi iyi hissettirsin diye sıradan birini alıyoruz. Ve bunu karşılıklı yapmaya başlıyoruz. İki kişiden biri diğerine özel olduğunu hissettirmeyi unutunca ilişkimizi bitiriyoruz. Bir sıradan kişi daha bulup, birbirimizi özel hissetmek için hayatımıza tekrar alıyoruz.  Daha sonra bunu devam ettirmekten de sıkılıp evleniyor, sıradanlığımızı beraber yaşıyoruz. Artık başka birini özel hissetmek ve hissettirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ve bir insan yaratıyoruz. Ondan istediğimiz şekilde davranmasını, bizim gibi düşünmesini ve bizim gelemediğimiz yerlere gelip bunun gururuyla başka insanların size özel hissettirmesini istiyoruz. Toplum bunun üzerine kurulmuş gibi geliyor bana hep. Başka birinin ideallerinin gerçekleşmesini istediği ve gurur duygusu yoluyla kendini özel hissetme arzusu nedeniyle buraya zorla itiliyoruz. Ve yaşamak n

TIRTILDAN KELEBEĞE: DEĞİŞİM

Kendinizde bir takım kusurları fark ediyor veya kendinizi bazı konularda yetersiz görüyorsanız olabileceğiniz en doğru yoldasınız. Ama bu değişim için elbetteki yeterli değil.  İnsanın kendini kabullenmesi yeri geldiğinde hatalarını görmesi ve bunları kişiliğine itiraf etmesi gerekir. Bu değişmek için yapılacak ilk adımdır. İkinci adımsa ataletten kurtulmak ve değişim için harekete geçmektir. Kendinizi hangi durumlarda hangi davranışlarla beğenmediğinizin farkına varın ve tüm cesaretinizi toplayıp tabularınızı yıkın. Değişmek daha doğrusu yanlışları görerek değişmek sancılı bir süreçtir. Sizi destekleyen insanları kendinize daha yakın tutun. Bunun yanı sıra siz de kendinizi destekleyin.  Değiştirilmesi istenilen huylar" göreceli bir kavramdır. Toplumdan topluma değişmesini bırakın insandan insana bile değişebilir. Bu yüzden kendi doğru ve yanlışlarımızı belirlemek bunların farkına varmak yeri geldiğinde etraftaki tabu yüklü insanları görmezden gelmek sür

SİHİRLİ DEĞNEK: KELİMELER

Kendinizi mutlu etmeniz için lügatınıza yeni kelimeler eklemenizi isteyeceğim bugün sizden. Önce kendinize karşı kullanmayı öğreneceksiniz bu kelimeleri. Kendinizi kendinizle mutlu edeceksiniz. Sonra zaten diğer insanlara bu kelimeleri söylemenize bile gerek kalmayacak çünkü siz değişeceksiniz dolayısıyla dünyanızda değişecek. Nedir bu sihirli sözcükler?  Beraber keşfedeceğiz. Bizi mutsuz eden şeylerden başlayalım. Birine "hayır" diyememek, aslında hiçte sevmediğimiz işlerde saatlerce kafa yormak zorunda kalmak, ait olmadığımız yerlerde ait olmadığımız kişiliklerimizi kendimize ağırlık haline getirmek veya en vahimi ne istediğimizi bilmemek. Bunlar başlıca mutsuzluk sebeplerimiz. Şimdi bu verilen örneklerin hepsini tek tek kelimelendirelim; "hayır", "yapamam/yapmak istemiyorum", "bu ben değilim" ve "bunu istiyorum".  Kendimize samimi olarak, kişiliğimizle aramızdaki engelleri kaldırarak kabullenelim bu kelimeleri. Mesela yapma

ATALET

ATALET Atalet, fizikte eylemsizlik anlamına yani hareketsizlik anlamına gelir. Sizde kendinize yeni hedefler belirledikten sonra eyleme dökme konusunda sorun yaşıyor musunuz? Büyük ihtimalle yaşıyorsunuz. ATALETİ YENMEK Ataleti yenmenin basit çözümlerinden biri ciddi anlamda planlı olmaktır. Bir süre kendinize ufak bir ajanda yardımıyla program tutun. Günlük, haftalık ve aylık olarak görevler belirleyin. Ve sık sık bu ajandaya göz gezdirin. Sonunda görevlerinize karşı bir sadakat oluşacak, onları yerine getirmediğinizde vicdan azabı çekmeye başlayacaksanız. İşte buna "görev sadakati" denir, ve ataleti yenmenin tek yolu budur.

DEHANIN DİPLOMASI YOKTUR !

Ülkemizde başarı inancı karne notlarının yüksek ve diplomanın iyi olması üzerine kurulu. Maalesef bu ülkemizdeki gençleri mutsuz, ülkemizin ise gelişmesini engelliyor. Ülke Atatürk Orman Çiftliğinde gezinen develerle dolu. Demişti Ahmet Şerif İzgören. O kadar haklı ki aslında. İyi not getiren robotlar, iyi bir diploma sahibi cahiller yetiştiriyoruz sadece. Ve mutsuz bir topluma neden oluyor bu davranışımız. PEKİ BU SORUNUN ÇÖZÜMÜ NE? Bu sorunun cevabını Konfüçyüs vermişti aslında. Sevdiğiniz işi yaparsanız, hayatınız boyunca çalışmış hissetmezsiniz. Derken bunu kast ediyordu. Mutluluğun modern formülünü yani. Böyle düşünerek çocuklarımızı yetiştirdiğimiz zaman Atatürk'ün hayaline daha çok yaklaşacağız, daha mutlu olacağız. Nikola Tesla yetiştirmek, Elon Musk yaratmak Bu kadar zor değil. Lütfen çocuklarınızın karnelerine bakmadan önce onların içinde yatan dahiye bir selam gönderin sözlerinizle.