Ana içeriğe atla

KİTAP ÖNERİSİ | Ocak Ayı (Yarıyıl Özel Tavsiyesi)

ŞU HORTUMLU DÜNYA'DA FİL YALNIZ BİR HAYVANDIR


Yarıyıl tatili gelmişken sizlere bir "okuma kitabı" tavsiyesi yapmak mantıklı geldi içimden.
Bu 15 günü hep beraber güzel değerlendirmeliyiz. Ve bu gün paylaşacağım kitabı büyük ihtimalle 1 gün içinde bitireceksiniz. Bu kitapla benim sayemde tanışırsanız ben mutlu olurum. E zaten tanıştıysanız benim blog'umu okuduğunuz için gurur duyarım.

Hani bazı sıkıcı ve sıkıntılı zamanlarda ilaç gibi karşımıza çıkan kitaplar vardır ya. Bu kitap fazlasıyla ilaç gibi. Ahmet Şerif İzgören'in tüm kitapları gibi akıcı, samimi ve yalın bir anlatıma sahip olan kitap, sadelikle ülke üzerine çok güzel eleştiriler yapıyor.

Peki neden ismi bir garip? diye sorar olduğunuzu duyar gibiyim. Ahmet Şerif İzgören ve bir arkadaşı bir gün ingilizce sınavına girerler. Orada karşılarına "the elephant is only animal this world with a trunk (Fil Dünya'da hortumu olan tek hayvandır)" cümlesi çıkar. Ve bir çeviri hatasıyla arkadaşı bu cümleyi "Şu hortumlu Dünya'da fil yalnız bir hayvandır" olarak çevirir. Ahmet Şerif İzgören'in çok hoşuna gitmiş olacak ki yıllar sonra yazdığı kitaba bu ismi vermiş.

Size aslında benim bu kitapla tanışmamdan ve bende bıraktığı etkilerden bahsetmek istiyorum...

Lise ikinci sınıfa giderken moralimin bozuk olduğu bir gün derse girmekten vazgeçtim. En sevdiğim yerlerden birine gitmek geldi içimden "kütüphaneye". Kütüphaneye girdim tam oturuyorum. Sağ tarafımda bir şey farkettim, merakla dönüp baktığımda bu kitabı gördüm. Yerden alıp masaya koydum. Fakat içimde ona bir göz atmama dair bir his oluştu. Açıp ilk sayfasını okuduğumda geri dönülemez ve bırakmak istemediğim bir yola girdim. Sonra okuldan çıkıp deniz kenarına gittim. Martı sesleri altında bu kitabı okumanın bana verdiği keyfi çok az şey vermiştir bana. Hatta bu kitap benim "baş ucu" kitabımdır.


Bu kitabı öyle severdim ki okumak için şehir dışından 10 km uzakta bir yere gider okurdum. Bu samimi yazımın yanına ciddi bir fotoğraf bırakmak istemezdim ama affedin güzel okuyucular.

Öncelikle bu kitabı bence lise öğrencileri okumalı. Çünkü lise hayatı insan için çok önemlidir. Gerçek anlamda insanın fikirlerinin oluştuğu zaman dilimi lisedir. Benim fikirlerimin büyük kısmı Montaigne temellidir. Ama onun kadar başka birinin katkısı varsa ya J.J. Rousseau ya da Ahmet Şerif İzgörendir. 

Kitabın dili o kadar güzel ki herkes okuyabilir. Kitap o kadar değerli ki her genç öğrenciye okutulmalı. Bundan sonra siz istedikçe size "okuma kitapları" tavsiyeleri yapacağım. Ama sadece kendi okuduğum kitapları anlatacağım. Sadece kişisel kitapları olmayacak burada. Fikir kitaplarından da bahsedeceğim, masal kitaplarından da mizah dergilerinden de.

Yorumlar