Ana içeriğe atla

Hayatın Saati

 HAYATIN SAATİ

Geçmişten günümüze insanlar zaman zaman bir şeylerin yokluğuna şahit olmuşlar ağır kıtlık dönemlerinden geçmişlerdir. Bunu kimi zaman bir romanın satırlarında okuruz kimi zaman ise nenelerimizin "bizim zamanımızda..." diye başlayan acıklı hikayelerinden duyarız.

Peki ya biz gelecek neslimize neyin kıtlığını anlatacak veya yazacağız? Bu sorunun cevabından günlük hayatımızda sıkça bahseder olduk.  Durmadan etrafımızdaki insanlara zamanın nasıl yetmediğini, vaktin su gibi akıp geçtiğini hayıflanırken buluyoruz kendimizi.


Her kıtlık bir israfın sonucudur. Zamanımızı hoyratça kullanarak biz tüketiyoruz aslında. Hepimiz ecelin nefesinin ensemizde olduğunu unuttuk ve sanki asırlarca bu dünyada kalacakmışız gibi hayatımızı rutine bindirdik. Ve artık gereksiz rutinlerimiz öyle yapıştıki bizlere bu rutinlerden kendimize veya kitaplarımıza ayıracak zaman bulamaz hale geldik.
 Zaman yetmiyorsa eğer bizlere; israf etmeyelim, ölümü hatırlayıp rutinlerimizin bizi ne kadar hayatın dışına attığının farkına varlım. Kısacası artık uykudan uyanıp gerçeklerin farkına varalım. Çünkü kıtlığını çektiğimiz şey bir ekmek değil ki buğday bulunca hemen yapalım. Bilakis kıtlığını çektimiz şey asla yenilenmeyecek bir kaynak. Gözlerimizi açıp farkına varmalıyız.

Yorumlar