Ana içeriğe atla

TANRI'NIN TERAZİSİ

TANRI'NIN TERAZİSİ



  Bu yazıda ölmüş insanlığımızın otopsisini beraber yapacağız. Bu gün kıssalardan bildiğimiz Eyyüp peygamber'in vücudunu kurtlar sarmıştı. Canlı canlı yiyorlardı onu. Noldu ufak bir tiksindin mi? Gerçeği yüzüne vurmak gerekirse eğer bu gün  Eyyüp peygamberin vücudunu sarmış kurtlar içimiz de. Tam kalbimiz de. Nesnel olan kalpte değil tam konumu ise yürek! Bu gün Tanrı'nın iyilik ve kötülük terazisini biraz farklı olarak konuşacağız. Ve yine size yazımın sonunda bir kitap önerisi yapmayı düşünüyorum.

İnsan büyürken pek çok şey kazanır fakat asıl kaybetmemesi gerekenleri kaybeder. Bir bebek gördüğümüzde mutlu ve huzurlu olmamız ise bizim kaybettiklerimizin hala onda bulunmasıdır. Masumiyet, iyilik ve sevgi. İşte bunlar büyürken kaybettiklerimiz. Hiç bir insanı yada hayvanı küçük bir çocukken sevdiğiniz gibi sevemezsiniz. Çünkü sevginiz kirlenmiştir. Bireysel olarak değil insanlık olarak da büyürken çok şey değişti. Kendimizi uygar zannediyoruz. Bu yanlış zannın altında gelişen teknolojinin bizi uygarlaştırdığı düşüncesi var. Hayatımızı aydınlatan teknolojinin gölgesi içimize düşüyor. Bu yüzden de daha kolay hayatlar yaşayan ama içi daha karanlık insanlara dönüşüyor. Bunun suçu aslında eğitim ve dinde biraz da. Eğitim daha iyi insan yaratmak için ortaya çıktı, din ise yaratılmış insana ahlak katmak için. Eğitim iyi insan yaratamıyor artık, din ise herkesi ahlaklı yapamıyor!

Dünya hassas kalpler için cehennem gibidir! (Goethe)


Ahlak katamıyor derken öyle pek bir şey katsın da istemiyorum. İnsanın insana nasıl davranacağını öğretsin yeterli. Fakat öyle değil artık.  İyi insanlar narin, kibar ve düşüncelidir. Fakat özellikle bizim ülkemizde nezaket eziklik, kabalık güç sembolü olarak görülüyor. Etrafınızda muhakkak görürsünüz herkese iyi davranan ama kimsenin ona iyi davranmadığı insanları. İşte burada Tanrı'nın terazisi var. Tanrı senin iyiliğine karşı şeytani bir kötülükle dengeyi sağlar. İşte bu yüzden iyiliğin değeri şeytanın sayesindedir!

Cehennemi satın aldım, benimdir. Bundan sonra oraya kimseyi almayacağım, korkmayın! (M.Luther)
 Bu sözle reform hareketinin en büyük ateşini yakan Marthin Luther amcamızın ölmesiyle açıkta kalan cehennemi kendime almak istiyorum izninizle. Ve bende cehhenme hiçbir iyiyi atmayacağım dini fark etmeksizin! Tanrı'da benzer bir vaad vermişti zaten. Peki Tanrı iyileri neden cehenneme atmaz biliyor musunuz? Çünkü Goethe'nin de dediği gibi iyiler cehennemi dünyada yaşarlar! Ve bu yüzden onlara bu karşılık sadece ölünce verilir. Cehennemin yeni sahibi olduğuma göre iyi bir kişiyi nasıl bileceğimi hemen söyleyeyim. Pek tanımadığınız insanlar tarafından bile incitiliyorsanız eğer iyi bir insansınızdır.

  Gelelim bu kısa sohbetimizin kitap önerisi kısmına. Aslında benim için klasik eserler çok önemli çünkü muhakkak insana birşeyler katarlar. Genel olarak kitaplar insana çok şey katar demeyin katmayanlarını gördüm(!) Bu gün size önereceğim kitap ise alıntısını yaptığım Goethe abimizin eseri. Bence güzel bir eser zaten. Okuyunca anlamazsınız hemen güzelliğini bir süre sonra tınk diye jeton düşer o zaman fark edersiniz.
Kitabımızın adı FAUST  hemen  alabilirsiniz!



Yorumlar