Ana içeriğe atla

AMERİKAN İÇ SAVAŞI HAKKINDA

AMERİKAN İÇ SAVAŞI HAKKINDA 


Bağımsızlığını ilan etmesinin üzerinden henüz bir asır bile geçmeden Amerika Kıtası kanlı savaşlardan birine ev sahipliği yaptı.

Kuzey ve Güney arasında çıkan bu savaşta birçok "ilk" yer buldu. 

Kuzey; dönemin sanayisinin zirvede yaşandığı bir bölgeydi. Amerika'nın bu bölgesi hızlı bir sanayi atağıyla beraber, Avrupa'dan bile daha iyi konuma gelmişti. Kölelik kaldırılmış bunun yerine çok az bir ücret karşılığında çalışan hürriyet sahibi modern işçi(!) sınıfı kabul görmüştü.

Güney ise tam aksine sanayi devriminden nasiplenememişti, üretimin insan gücüne dayalı olması nedeniyle kölelik ciddi şekilde yaygındı. 

Devletin başındaki Abraham Lincoln, tam anlamıyla bu ülkenin ve savaşın sahiplerinden biriydi. Güneydeki köleliğin kaldırılması ve sanayinin yaygınlaşmasını istiyor ve bunun için bir savaşı körüklemekten kaçınmıyordu. 

Birçok tarihçiye göre savaşın başlıca nedeni; köleliğin Güney kesimde kaldırılmak istenmesi olarak kabul edilsede işler bu kadar basit değil. 

Amerika'nın Kuzey bölgesinde ciddi şeklide modern şehir hayatı başlamış ve heryer yavaş yavaş fabrikalarla dolmuştu. Hayat çok hızlanmış ve kalabalıklaşmıştı. Güney bölgede ise bunun tam tersi olarak geniş tarlalarda insan gücünün etkinliğiyle tarım yapılıyor ve bu tarım maddeleri hammadde niteliği taşırken kölelere ücret ödenmemesine de bağlı olarak yüksek gelirler elde ediliyordu. Yanı bu iç savaş bir taraftan iki bölgenin ekonomik kavgasıydı.


Güney kesimdeki büyük tarım alanı sahiplerinin kazandığı paralar hiçbir işe yaramadı ve endüstri bir savaşın daha kazananı oldu. Galip Kuzeylilerdi!

Bu savaşın "ilk"lere ev sahipliğini yaptığını söylemiştik, Abraham Lincoln ise bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. 12 Nisan 1861'de başlayan Amerikan İç Savaşı ilk endüstriyel savaştır. İlk nehir istimbotları kargo ve gambot taşımak için kullanılmıştır. Telgraf teknolojisi kullanılarak, savaş alanı ve komutanlık arasındaki iletişim hiç kaybolmamış kesintiye uğramamıştır. Bu savaş aynı zamanda ilk halk ordusu savaşıdır. Profesyonellikten uzak olan halk orduları çarpışmıştır. Bu savaşla beraber askerlik bir meslek olmaktan çıkıp acil durumlarda bir zorunluluk halini alma yetisine bürünmüştür. 

Sanayi Devrimi'nin getirdiği kocaman silahlarla savaşta 600000 insan can vermiştir. İşin asıl ilginç yanı ise silahların ve savaş yöntemlerinin bu denli geliştiği dönemde tıp henüz bu bazda ilerleme kaydememişti. Piyade tüfeğiyle, otomatik silahlarla yaralanan insanlar henüz o kadar gelişmemiş tıbbi yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılıyordu. İnsanlık bu savaşla beraber sanayinin ne kadar canavarlaşmış olduğuyla tanıştı. 

Bu kanlı savaş birçok filme ve belgesele konu oldu.
Bunları şöyle listeleyebiliriz;
GETTYSBURG(1993)
GLORY(1989)
GODS AND GENERALS(2003)
BONNİE BLUE FLAG
LINCOLN AND LEE AT ANTİETAM (2006)

Son olarak İlber Ortaylı'nın da tavsiyesi olarak savaşı üçüncü kişiden dinlemek için "Rüzgâr Gibi Geçti (Margaret Mitchell)" kitabına da göz atabilirsiniz.

Yorumlar