Ana içeriğe atla

KÜLLERİNDEN DOĞAN ŞEHİR: HİROŞİMA

KÜLLERİNDEN DOĞAN ŞEHİR: HİROŞİMA


Jopanya'da Seto Denizi'nin Hiroşima Körfezi'nde bulunan şehir Öta Nehri'nin kanallarıyla bölünmüştür. Hiroşima'nın kuruluşu 1589 yılında başlamıştır. 300 yıl sonra 1889 yılında şehir statüsüne girecek kadar büyümüştür. 1945 yılında ise yeryüzündeki en büyük vahşetlerden birine tanıklık etmiştir. 

6 Ağustos 1945 sabah saat 8:15; Hiroşima şehrinin 600 metre üstünde dünya tarihinde bir ilk olarak atam bombası ABD tarafından patlatıldı. Açığa çıkan 4000 santigrat derece ısıyla bölgedeki her şey yandı ve eridi. Binlerce insan öldü ve binlercesi bu yıkımın izlerini taşımaya devam etti.

Dümdüz olan bu şehir açığa çıkan radyasyonun etkisiyle yeryüzündeki cehennem haline geldi. 1949 yılında ülkede yeni bir yasayla kentin modern şartlar altında inşaasına ve planlanmasına yeniden başlandı. Aynı yıl içerisinde 6 Ağustos günü kent "Barış Şehri" ilan edildi. 1 Nisan 1954 yılında yeni şehirin büyük bir çoğunluğuyla beraber "Barış Anıtı Parkı"da tamamlandı ve bu park Unesco Dünya Mirasları listesine eklendi. 

Tarihteki en büyük yıkımlardan birini yaşayan bu şehirin yeniden ayağa kalkması 10 yıl içerisinde gerçekleşti ve modern kent yapılanmasıyla inşâ edildi. 

Bu yeniden yapılanma; bir nevi küllerinden doğma sırasında bu vahşetin izlerini silmek düşünülemezdi. Barış Anıt Parkı içerisinde yer alan Barış Anıt Müzesi'nde; Bombanın şehirde patladığı nokta ve patlamadan sonra dümdüz olan şehirde tek tük ayakta kalan binaların büyük bir maketi segileniyor.
Aynı zamanda bu müzede patlama sonrası resimler, hayatını kaybeden insanların kıyafetleri, sergilenmeye değer eşyaları ve hatıratları bulunuyor. 
Aynı park içerisinde patlamadan önce "Genbaku Kubbesi" adıyla varlığını sürdüren ancak patlamadam sonra "Barış Anıtı" adını alan bir yapı var. Bu yapı, zamanında tiyatro binası olarak inşa edilmiş görkemli bir mimari. Patlama gerçekleştikten sonra şehirde izleri kalan nadir yapılardan bir tanesi. Dümdüz olan şehirde, açığa çıkan ısıyla demirlerin dahi eridiği düşünülürse bu binaların ayakta kalması bir miktar mucize sayılıyor. Atom bombasının patlamasının ardından binanın büyük bir bölümü yıkılsa da kubbesinin bulunduğu kısım hâlâ ayakta. Şehir yeniden planlanırken bu binaların savaştan sonra olduğu gibi korunmasına karar verilmiş.

Bu şehir, tarihiyle beraber yaşarken tarihine takılıp kalmayarak dünyanın en büyük zaferlerinden birini kazandı zannımca...

İşler atom reaktörleri işlerYapma aylar geçer güneş doğarkenVe güneş doğarken hiç umut yokmuUmut umut umut... umut insanda.Nazım Hikmet RAN

Yorumlar