Ana içeriğe atla

BİR İNSANI NASIL TANIRIZ?

BİR İNSANI NASIL TANIRIZ?


  Bu yazı da "bir insanı nasıl tanırız?" sorusunu siyasetçiler ve liderler üzerinden kısa bir yazıda cevaplamaya çalışacağım. Bu yazı basit ve kısa şekilde temel beden dili bilgileri üzerine olacaktır. Diğer devam yazılarımız da ise bu konuları derinlemesine inceleyeceğiz ve sizi sosyal hayatınızda insanları rahatça tanıyan, size karşı kötü amaçları bulunan insanları tespit etmek konusunda başarılı bir birey haline getireceğim.
   İnsanlara sanırım iyilik yapabileceğim konulardan biri insanları nasıl tanırız sorusuna kişisel deneyimlerimle en doğru şekilde anlatmaya çalışmak olacaktır. Beden dili üzerine sanırım yaklaşık 5 yıldır yerli ve yabancı içerikleri okuyup insanlar üzerinde test ediyorum. Geçerli teknikleri not edip kendimi o yöntemlerle tekrar yaparak güçlendiriyorum. Eğer bir insana karşı ilk 10 saniyede psikolojik üstünlük elde ederseniz o kişi inançlarına zıt bir konuya bile iknâ edebilirsiniz. Bu yazının ikincisinde bir insanı tanımak için bakılması gereken fizyolojik özellikleri anlatacağım. Ama bu yazımda daha çok bedensel hareketler ve davranış üzerinde durmayı düşünüyorum. Yazımız aşağıdaki konularda bilgi verecektir. Buyurun;
  • El Hareketleri
  • Bakışlar
  • Konuşma

1.El Hareketleri

  
   Selamlaşma biriyle ilk görüşmenizde size güç verebilecek temel etkendir. Aynı zamanda bir insanın güç gösterisinin ilk fark edilebileceği yerdir. Eğer biri size karşı elini üstte bırakacak şekilde selam veriyorsa(el sıkışmak) sizin eliniz onun elinin altında kalıyorsa bu size karşı üstünlük belirtmeye çalıştığının ilk belirtisidir. Ve sizi küçümsemeye başlayacağının sinyalidir. Bunun en bariz örneklerinden biri olarak Trump-Putin'in yaptığı tokalaşma var.

   Size bir de sürekli gördüğünüz Recep Tayyip Erdoğan'ın el hareketini gösterip ve açıklamasını yapmak istiyorum.
Genelde selamlama yaparken iki elini birden avuçlarını gösterek kaldırır. Yada konuşma yaparken tek elini kaldırır ve avucunu gösterir. Bu onun genelde "hiç birşey saklamıyorum" ifadesini belirtmeye çalışmasıdır. Tabiki burada siyaset yapıp altını irdelemek ve neden yaptığını açıklamayacağım. Fakat selamlaşmanın neden bu kadar önemli olduğunu ve devlet adamlarının bu kadar önem verdiğini anlamışsınızdır. Ayrıca devlet adamlarının beden dili önceden onlara çalıştırılır.

   Size karşı güç gösterisi yapmaya çalışanlara elinizi yukarı gelecek şekilde tokalaşmaya çalışın yada karşınızdaki birine yalan atarken mutlaka ona avucunuzu gösterin. Deneyin ve etkiyi görün.

2.Oturuş

    
   Bülent Ecevit sizce o oturuşu yaparken neler hissediyordur?
Sanırım ortak cevabımız tedirginlik. Peki ya Bush? Gayet rahat ve oda da üstünlük sağlamış durumda değil mi? Bu basit durum bir görüşmenin bir ülke adına aleyhe bir durum oluşturmuş olabilir bile. Biri karşısındaki oturuşunuz kendi alanınızı korumanızı ve karşıdaki kişiye üstünlük sağlamanızı sağlar. Her zaman otururken rahat ve sert bir tavır takınmaya dikkat edin.

3.Konuşma(Hitabet)

   Siyasetçilerin neredeyse hepsine seçim kazandıran temel etmenlerden biri konuşma metinleri ve hitabet yetenekleridir.
On dört uzun yıl boyunca bu partiler Alman özgürlüğüne tecavüz etti, ellerindeki sopalarla Alman erkeklerine vurdu. Ulusal Sosyalistlere oy verirseniz, iki ya da üç aya kalmadan bu terör alt edilecektir
  Bu Hitler'in konuşmasıdır. İnsanın içinde çok basit şekilde öfke dolduruyor. Özellikle bir Almansanız... Ve en güçlü siyasi konuşmalar "Ey","Heyt" ve benzeri nidâlarla başlar genelde ülkemizde. İnsanlara önce cesaret/öfke verilir daha sonra vaatler verilir. Böylelikle motivasyon sağlanmış olur. Genel olarak bir seçimin onların savaşı olduğu inancı aşılanmış olur.

   Eğer siz karşınızdaki kişiden kendiniz adına birşey yaptırmak istiyorsanız bunun için benim basit bir formülüm var. Önce onu övün(temel inancı sağlama), daha sonra bu görevin ona da fayda sağlayacağına inandırın, daha sonra onu motive edin. Askerler de temelde savaşa böyle hazırlanır.

   Bu giriş seviyesi beden dili bilgisini size liderler üzerinden anlatmaya ve basitçe örnekler vermeye çalıştım. Eğer talep olursa bu yazılarımı seri haline getirip yazmaya devam edeceğim. Bu tür içeriklerden haberdar olmak isterseniz e-mail ile ücretsiz bir şekilde abone olmanız yeterli.


Yorumlar