Ana içeriğe atla

BU BENİM DERDİM



   Sanırım hepimizin temeldeki en büyük korkularından birini anlatmaya çalışacağım sizlere. Heveslerimiz vardır. Aşk, para, güzellik ve daha çok şey isteriz. Birini severiz, yada birine yardım ederiz. Birşeyler başarmaya çalışırız. Sırf ne için yaparız bunu?
Sadece UNUTULMAMAK için. Yada belki de arada hatırlanmak umuduyla yaparız. İnsan sonunun olduğunu bilir ya hani. Bu onda bir korku oluşturur. Gerçek bir korku! Onlar gibi milyonlarca insan öldü ve çok az sayıda olanı hatırlanıyor. İşte bu işe yaramamazlık korkusu vardır. İnsanı içten yıkan bir sancıdır. Bende burada yazıyı sadece belki bir gün hatırlanırım diye yazıyorum. Belki de pek hatırlanmam fakat umut işte insanın hayatına tutunmasına en güçlü sebeptir kendisi. Bu bir makale, deneme yada herhangi bir edebi bir yazı değildir. Bu benim size içimi dökmem. Size anlattığım bu korku var ya hani, işte bu korku uzun zamandır içimde var benim. Bir aptalın derdi olabilir belki çoğunuz için. Fakat zamanında aynı derdi Mustafa Kemal'de çekiyordu. Hatta bir yazısını yazarken "beni unutmayın" yazıp daha sonra üstünü çizmiş yazısının. O bu korkuyu çekecek en son insanlardan biriydi bence. Sonuçta bir milleti kurtarmıştı. Fakat o da bir insan değil miydi? Hisleriyle, göz yaşlarıyla ve düşündükleriyle tam bir insandı. Bir milleti tekrar ayağa kaldırmış bir insanın bile bu dertten muzdarip olduğunu öğrendiğimde tamam dedim eğer bu uç örneklerde bile destekleniyorsa herkesin ortak bir derdidir. İnanın bunun bir çözümünü bilmiyorum... Bu güne kadar yazdığım hiçbir yazının sonunda size net bir çözüm vermedim sadece "bence" diyerek anlattım kendi çözüm fikrimi. Fakat bunun çözümünü bulamadım. Belki yazının sonuna kadar bulurum kim bilir? Sizin canınızı sıktıysam eğer hemen sayfayı gidebilirsiniz, nitekim çoğunuz da öyle yaptı.  Herkesin yaşadığı o kritik noktadayım. Buranın adı "üniversite sınavı". Ne meslek seçeceğim yada ne yapmalıyım hiçbir fikrim yok. Tam ortasındayım yolun... Umarım bu yazımda daha önce yazıp taslak olarak kalan 46 yazım gibi olmaz. Eğer sonunda bir sonuca ulaşamasamda paylaşmayı düşünüyorum. Sanırım yazının burasına kadar okuduysanız size teşekkür ve tebrik ederim. Benim dağınık, anlamsız ve gereksiz yazılarımı okuğunuz için. Ben bir şeye önce kendimden pay biçerim. Kendi bilmediğim konuda konuşmam, kendimin hissetmediği duygu hakkında yorum yapmam, okumadığım bir yazı veya kitap için fikir beyan etmem. Bilmiyorum demeyi biliyorum. Sanırım başka da bir özelliğim yok! Bunlarda unutulmamaya yeterli değil. Size söz veriyorum ilerde ne meslek yaparsam yapayım sizlere fayda gösterecek işlere imza atacağım. Sanırım bu yazımda sonuca ulaşamadım. Ne fark eder ki burası benim çöplüğüm. İsteyen okur isteyen okumaz. Burası benim benim dijital günlüğüm. 

Yorumlar