KÜÇÜK ÇOCUĞUN HİKAYESİ

KÜÇÜK ÇOCUĞUN HİKAYESİ

 Bu gün size küçük bir çocuğun hikâyesini anlatmak istiyorum.

  Bir gün bir bu çocuk daha 2.sınıftayken öğretmeni ona ödev vermiş demiş ki " Herkes isminin anlamını öğrensin!". Tabi ki bu çocuk koşa koşa eve gitmiş ve Türkçe sözlüğünü çıkarmış isminin anlamına bakmış. 

Özgür: Hür, bağımsız, tutsak edilemeyen.

   Ufaklığın gözleri parlamaya başlamıştı. İsminin anlamı muhteşem gelmişti ona. Fakat ismine lâyık mıydı? Bilemiyorum. Fakat aradan yıllar geçince özgür olmanın hareketlerden daha çok fikirde özgür olmanın önemli olduğunu fark etti. Fikirlerine gem vurdurmadı, tutsak edilemedi. Sadece düşündü özgürce...

    Onu tanıyan herkes tek bir konuda hem fikirdi. İsminin anlamını taşıyordu. Onun özgürlüğü adından gelmiyordu aslında düşünmesinden geliyordu. En zor durumlarda bile hayal kurmayı çok severdi. Zor problemleri de böyle çözerdi zaten.


    Peki ya siz ufak bir çocuk kadar özgür müsünüz? Belki istediğiniz yerleri rahatça geziyorsunuz fakat kafanızın içi özgür mü? Hiç düşündünüz mü bunları? 
İstediğinizi düşünmek, hayallerinizi gerçekleştirmek ruhunuzun bir parçasını besleyen notalardır. İsteklerinizi yapmaya başlarsanız karşınıza çıkan istemsiz problemleri ve sonuçları atlatırken size güç veren şey olacak. 
Bu gün burada yazmak benim hayallerimden birinin başlangıç parçası ve ben en zor problemde bile buraya yazarken mutlu oluyorum, stresimi boşaltıyorum. 

    İnanın, hayalinizi gerçekleştirmeye başlarsanız tiryakisi olacaksınız ve sadece kendi sesinizi dinleyeceksiniz ve lütfen kendinizi dinlerken başkalarının seslerinin size karışmasına müsaade etmeyin. Sonuçlarla karşılaşınca kötü sonuçlarla savaşma cesaretini kendinizde bulacaksınız. Bu küçük çocuğu unutmayın... Sevgilerle, özgür.