Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TANRI'NIN TERAZİSİ

TANRI'NIN TERAZİSİ   Bu yazıda ölmüş insanlığımızın otopsisini beraber yapacağız. Bu gün kıssalardan bildiğimiz Eyyüp peygamber'in vücudunu kurtlar sarmıştı. Canlı canlı yiyorlardı onu. Noldu ufak bir tiksindin mi? Gerçeği yüzüne vurmak gerekirse eğer bu gün  Eyyüp peygamberin vücudunu sarmış kurtlar içimiz de. Tam kalbimiz de. Nesnel olan kalpte değil tam konumu ise yürek! Bu gün Tanrı'nın iyilik ve kötülük terazisini biraz farklı olarak konuşacağız. Ve yine size yazımın sonunda bir kitap önerisi yapmayı düşünüyorum. İnsan büyürken pek çok şey kazanır fakat asıl kaybetmemesi gerekenleri kaybeder. Bir bebek gördüğümüzde mutlu ve huzurlu olmamız ise bizim kaybettiklerimizin hala onda bulunmasıdır. Masumiyet, iyilik ve sevgi. İşte bunlar büyürken kaybettiklerimiz. Hiç bir insanı yada hayvanı küçük bir çocukken sevdiğiniz gibi sevemezsiniz. Çünkü sevginiz kirlenmiştir. Bireysel olarak değil insanlık olarak da büyürken çok şey değişti. Kendimizi uygar zannediyoruz. Bu y

BAŞARIYLA ZEHİRLENMEK

 BAŞARIYLA ZEHİRLENMEK Bu yazıda aslında tabiri caizse bize itelenen başarı tipini konuşmak istiyorum. Fakat bu yazının ilerleyen kısımlarında bazı şeylerin farkına varacaksınız ve bu farkındalığı daha iyi anlamanız için size kitap önerileri ve okunması gereken 2 yazardan bahsedeceğim Yazıda Neler Konuşacağız? Ufak Eleştiri Başarı Zehri Başarının Gerçeği Zenginlere Göre Başarı Gerçek Başarıyı Anlatanlar Ufak Eleştiri   Sınavlar, işler, okullar ve dershaneler bunların hiçbiri bize iyi insan olmayı vaadetmezler. Tek vaadleri sınavlarda sözde başarı iyi iş sahibi yapmak veya iyi okullarda okumamıza yardımcı olmaktır. Eğitim kendi bilişsel şemaları yapılandırmaktır. İnsanın bir nevi kendini yaratmasıdır. Eğitim kurumları adı altında hizmet veren kuruluşlar asla bir kişiye formüller ve gereksiz metinlerden başka birşey katmazlar. Çünkü kimse edebiyat dersinden geçmek haricinde şiir öğrenmek istemiyor artık. Yada matematik öğrenme amacımız birşeyleri daha iyi bilmek için

TASLAK HEDEF

TASLAK HEDEF         Bu yazıyı yazma sebebim faydasını gördüğüm bir alışkanlığımı sizlerle paylaşmak. Daha önce bu yöntem başkaları tarafından kullanıldı mı bilinmez ama tamamen kendi deneyimlerimle bulduğum bu alışkanlığı anlatma sebebim başka insanlarında fayda görmesi. Bunu bugünlerde yazma sebebim ise yaklaşan yeni yıldan dolayı herkesin hedef listelerinin dolduğunu düşünüyorum. Ayrıca bende kalacağına yazıda kalsın değil mi?        Taslak hedef  uygulamasının benim hayatımdaki tanımıyla başlamak istiyorum. Hedeflerimizin isteklerimizden doğan şeyler olduğunu biliyoruz; yapmak istediğimiz şeyin hedefe dönüşebilirliğini ölçmemize yarayan bir deneme süresi olarak tanımlayabilirim. Aynı zamanda bu sürede hedefin bize getireceği ve götüreceği şeyler hakkında bilgi sahibi olurken birçok soruya da cevap bulabiliriz. Böylece isteğimizin hedefimiz olup olmayacağına karar verebiliriz.        Taslak hedef belirlerken yeni yılda veya hayatınızın herhangi bir döneminde hedef ola

MOTİVASYON NEDİR? NE DEĞİLDİR?

MOTİVASYON NEDİR? NE DEĞİLDİR?           Yaptığım araştırmalardan ve öğrendiğim birkaç bilgiden sonra kendimi bu yazıyı yazmaya hazır hissettim.  Fark ettiğim  şey şu ki yazılarımda hep modern yaşamın kötülüklerinden bahsediyor ve bazı şeylerin sebebi olarak görüyor,  gösteriyorum bu olguyu.  Bugün de tam olarak bu yoldan gideceğim. Ben şaşırmadım verdiğim bu karara sizler de şaşırmazsınız umarım.            Yeni nesil insanlar da olsak hala bir şeyleri gerçekleştirmeye,  sorumlulukla rımızı  yerine getirmeye, derslerimizi çalışmaya,  projelerimizi   yetiştirmeye mecburuz. Ama gelin görün ki asla hareket etmeye mecalimiz yok. Yerine getirmemiz gereken işlerin olduğunu bilen, sorumluluk sahibi insanlar olarak hareket ettirdiğimiz tek şey arama motorlarına “motivasyon videoları” yazan parmaklarımız.              Motivasyon (güdülenme) kelime kökü olarak  motiv  (güdü)  sözcüğüne dayanıyor, ileri sürülen bir görüşe göre de motiv ve motor aynı kökten geliyor. Tepki  doğ

Kitap Mı? O da Ne?

Neden Kitap okuyorduk? Neden Kitap Okuyacağız?          Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu yazı iki soruya cevap olacak. Sizinle beraber ben de düşüncelerimi ve fikirlerimi öğreneceğim. İnsan yazmadan hiçbir  şey  öğrenemiyor  doğrusu; özellikle de düşüncelerini.          “Bundan yıllar  yıllar  önce” demek isterdim fakat taş çatlasın otuz sene öncesine kadar -yazar burada bilgisayarın ve internetin ne kadar süredir toplumun hizmetçisi olduğunu tahmin etmeye çalışmıştır-insanlar her şeyi kitaplardan öğreniyordu. Kitaplar bilgi aktarımının değişmez aracıydı. Yani bu yoğun internet çağından önce bilgi öğrenmek istiyorsanız kitaplara başvurmak zorundaydınız. O yüzdendir ki kitap okumak bir bilgelik göstergesiydi. Öğrenmek isteyen insanlar buna mecburdu. Bunun yanı sıra edebiyat  bir  sanat o larak tarihte yerini  aldı .  Hatta bir dönem edebiyat eserlerinden çok edebiyat dergileri sattı. Bu tam olarak şunun göstergesiydi insanlar öğrenmek için okumaya  devam  diyordu. 

En Ucuz Hayat Dersi: 20 TL

  Şahsi fikrime göre erkek çocuklarının babalarından aldığı dersler onların ileri yaşlarında çok önemli oluyor. Fakat çocukken bu ders bizim aklımıza pek düşmüyor, fark etmiyoruz. Altını üstünü düşünmeden babamıza kızıyoruz! Genelde öyle oluyor. Yani bende öyle oldu daha doğrusu... Ama o fark etme durumu var ya; işte o durum günlerce yüzümü gülümsetti. Babamın ne kadar zeki bir insan olduğunu fark ettim. Çocuk eğitimi üzerine tonlarca kitap okumuş olabilirsiniz. Bunların büyük kısmı ise sadece teoriktir. Bizim kültürel olarak kültleşmiş eğitim şeklimiz aslında bizim kültürümüzün devamını sağlıyor. Ve bu kültürel ve olayı bağlı eğitim her zaman aklımızın köşesinde bir yer ediyor. Şimdi size kendimin bu konuda olan bir anımı anlatmak istiyorum.   Eve ilk bilgisayarım alındığında çok heyecanlanmıştım. Her çocuk gibi direkt bilgisayar oyunlarına saldırdım. Oynaya oynaya bu beni sıktı. Çünkü ben işin "Oyun nasıl yapılıyor?" kısmına merak sardım. O zamanlar daha yaşım 12-13.

OSİRİS'İN OĞLU: MUSA #1

OSİRİS'İN OĞLU: MUSA #1 Osiris Amcamız Kimdir? Aslında Yunan Mitolojisindeki gibi Mısır Mitolojisinde de insan şeklinde pek çok Tanrı tasvir edilmiş ve anlatılmış. Bunlardan biri olan Osiris zamanında yer yüzünde yaşamış yer altı ve ölüm Tanrısı olduğu anlatılıyor. Osiris, Nut ve Geb 'in oğludur. Seth ,  İsis,Thot  ve Nephtyhs 'in ise kardeşidir. Osiris o ünlü ölüler kitabının da sahibidir. Ve sosyal medyadan da hatırlayacağınız  helikopterlere benzeyem hiyeroglifler onun mabedinde bulunur. Sonu : Aşk-ı Memnu Yayımlanmayan Bölüm Şimdi bu Osiris denen abimiz kendi kardeşi olan İsis ile evli. Ve bir gün Mısır'a medeniyet getirmek için yola çıkarken yönetimi erkek kardeşi Seth'e değil de karısı ve kardeşi olan İsis'e bırakması kardeşi Seth'in ondan iyice nefret etmesine neden olmuş. Osiris dönünce Seth bir uyku sandığı yaptırmış ve Osiris'in buna yatmasını sağlamak için ondan başka birisinin sandığa sığmasını engellemek için büyü yapmış. S

BÜYÜK BİRLİK BAYRAĞI: AMERİKA

BÜYÜK BİRLİK BAYRAĞI: AMERİKA 4 Temmuz 1776 yılında Büyük Britanya Krallığı'na karşı bağımsızlıklarını ilan etmek isteyen 13 koloni bunu başarmış ve artık bir devlet olmuştu. Devlet olmanın gerekliliklerinden olan "bayrak" belirlenmeliydi." Bunun için Ocak 1776'dan sonra kolonilerin ordu komutanı George Washinton Büyük Birlik Bayrağı'nın hazırlanması emrini verdi. Bu gördüğünüz Amerika'nın ilk bayrağıydı. Fakat yıllar içinde sürekli değişti bayrakları. BU BAYRAK NE DİYOR? Amerikan bayrağında 6 beyaz 7 kırmızı çizgi vardır. Toplamda 13 adet olan çizgiler in her biri bir koloniyi toplamda 13 koloniyi simgeler. Mavi dikdörtgen ülke toplarını ve bu dörtgen içinde bulunan 50 yıldız ise tüm eyaletleri temsil eder.

TARİHİN EN ZENGİN İMPARATORU: MANSA MUSA

TARİHİN EN ZENGİN İMPARATORU: MANSA MUSA Mansa Musa gelmiş geçmiş en zengin imparator. "Mansa"  kelimesinin anlamı ise "krallar kralı" demek. Böyle denmesinin sebebi ise bu gün 400 milyar dolara denk düşen serveti.  Babasının yeni limanlar ve yollar bulmak üzere denize açılmasıyla birlikte yönetime geldi. Babasının seferden dönememesi üzerine kendini imparator ilan etti. Batı Afrika'da Mali İmparatorluğu'nun yeni imparatoru olan Mansa Musa açıkça Afrika'nın nasıl bir zenginliğine sahip olabileceğini bu güne yansıtıyor.  Mansa Musa 400 şehirlik büyük imparatorluğu daha da büyütüp zenginleştirdi. Gelir kaynakları ise altın, tuz, fildişi ve köle üzerine kuruluydu. Mansa Musa fetih konusunda da ticaretteki gibi akıllıca davranmıştı. Fetihlerini ham madde bakımından güçlü ve zengin yerlere yaptı. Afrika mimarisinin temellerini atan kişi o oldu. Hac için geçtiği yerlerde bile sayısız cami, medrese ve kütüphane yaptırdı. Küçük yaşta annesinin ö

FAKİR BAŞKAN: JOSE MUJİCA

FAKİR BAŞKAN: JOSE MUJİCA Aslında Devlet Başkanı dediğimizde aklımıza hep şaşalı tipler gelir. Çünkü ciddi bir çoğunluk öyledir. Buna pek uymayan biri var: Uruguay Devlet Başkanı "Jose Mujica". Saray Devlet başkanlığı boyunca başkentin dışındaki tek odalı evinde eşiyle birlikte yaşadı ve bu evi başkanlık konutu olarak kullandı. Gösterişe ve servete önem vermeyen başkan 2012 de başkanlık sarayını evsizler için tahsis etti. Koruma Tüm liderler ülkemizde dahi küçük bir orduyla korunurken bu abimiz sadece 2 polisle geziyordu. Tabi polislerin görevi evine varana kadar sürüyordu. Makam Aracı Efsane Vosvos bu liderin vazgeçilmeziydi. Öyle seviyordu ki makam aracı olarak kullanıyordu. Arabası gibi giyimi de eskiydi. Üstelik 8 bin euro olan maaşının 7500 ünü yardım kuruluşlarını bağışlamıştı. Eğitim Her çocuğun ücretsiz eğitim hakkı olduğunu savundu ve bunu gerçekleştirdi. Bununla da yetinmeyip bütün öğrencilerin bilgisayar sahibi olmasını sağ

AMERİKAN İÇ SAVAŞI HAKKINDA

AMERİKAN İÇ SAVAŞI HAKKINDA  Bağımsızlığını ilan etmesinin üzerinden henüz bir asır bile geçmeden Amerika Kıtası kanlı savaşlardan birine ev sahipliği yaptı. Kuzey ve Güney arasında çıkan bu savaşta birçok "ilk" yer buldu.  Kuzey; dönemin sanayisinin zirvede yaşandığı bir bölgeydi. Amerika'nın bu bölgesi hızlı bir sanayi atağıyla beraber, Avrupa'dan bile daha iyi konuma gelmişti. Kölelik kaldırılmış bunun yerine çok az bir ücret karşılığında çalışan hürriyet sahibi modern işçi(!) sınıfı kabul görmüştü. Güney ise tam aksine sanayi devriminden nasiplenememişti, üretimin insan gücüne dayalı olması nedeniyle kölelik ciddi şekilde yaygındı.  Devletin başındaki Abraham Lincoln, tam anlamıyla bu ülkenin ve savaşın sahiplerinden biriydi. Güneydeki köleliğin kaldırılması ve sanayinin yaygınlaşmasını istiyor ve bunun için bir savaşı körüklemekten kaçınmıyordu.  Birçok tarihçiye göre savaşın başlıca nedeni; köleliğin Güney kesimde kaldırılmak istenmesi olarak kabul edilsede

KÜLLERİNDEN DOĞAN ŞEHİR: HİROŞİMA

KÜLLERİNDEN DOĞAN ŞEHİR: HİROŞİMA Jopanya'da Seto Denizi'nin Hiroşima Körfezi'nde bulunan şehir Öta Nehri'nin kanallarıyla bölünmüştür. Hiroşima'nın kuruluşu 1589 yılında başlamıştır. 300 yıl sonra 1889 yılında şehir statüsüne girecek kadar büyümüştür. 1945 yılında ise yeryüzündeki en büyük vahşetlerden birine tanıklık etmiştir.  6 Ağustos 1945 sabah saat 8:15; Hiroşima şehrinin 600 metre üstünde dünya tarihinde bir ilk olarak atam bombası ABD tarafından patlatıldı. Açığa çıkan 4000 santigrat derece ısıyla bölgedeki her şey yandı ve eridi. Binlerce insan öldü ve binlercesi bu yıkımın izlerini taşımaya devam etti. Dümdüz olan bu şehir açığa çıkan radyasyonun etkisiyle yeryüzündeki cehennem haline geldi. 1949 yılında ülkede yeni bir yasayla kentin modern şartlar altında inşaasına ve planlanmasına yeniden başlandı. Aynı yıl içerisinde 6 Ağustos günü kent "Barış Şehri" ilan edildi. 1 Nisan 1954 yılında yeni şehirin büyük bir çoğunluğuyla beraber "Bar