Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HZ.MUHAMMED'İN 20 ATASI

Hz.Muhammed'in 20 Atası Günümüzde Hz. Muhammed'in 20. atası olan "Adnan bin Üded" e kadar soy ağacı hakkında kesin bilgilere sahibiz.  Ünlü İslam tarihçisi Taberi, bir bilgin vasıtasıyla Ehli Kitab (yahudi-hristiyan) bir soy bilgininin yazdığı kitaba ulaşmıştır. Bu eserde Hz Muhammed'in 20. atası olan Adnan bin Üded'den İsmail Peygambere kadar 40 tane ata olduğu yazılmış ve isimleri verilmiştir. Bu isimler; Arap topraklarında Peygamber'in soyuna dair zikredilen isimlerle, dilden dolayı oluşan lafız kaymaları dışında bire bir aynıdır. Adnan bin Üded'den sonraki ataların bilgileri günümüze dosdoğru ulaşılamamıştır.(İbn-i Haldun c2 s 2981) Biz bugün Hz. Muhammed'in 21 atasından bahsedeceğiz. 21- ÜDED : Peygamberimizn 20. atası olan Adnan'ın babasıdır. İsmailoğullarından yazı yazmayı ilk öğrenen kişidir. Bu yüzden bilgeliğiyle Arap kabileleri arasında büyük bir saygınlığı vardı. Kabe'nin idaresini üstlenmiştir. Kabenin idaresi İsmailoğul

UYDURULAN HADİSLER

UYDURULAN HADİS(E)LER Aslında bu gün anlatacağım konu aklınızı kurcalayabilir. Bu yüzden benimle aynı fikirde olabilir veya bana çok karşı çıkabilirsiniz. Fakat burada yazacaklarım benim araştırmalarım üzerine vardığım fikirlerimdir. Katılıp katılmamak size kalmış bir konudur. Eğer yazılarımızı beğeniyor ve düzenli okuyucumuzu olmak istiyorsanız " Nasıl Abone Olabilirim " bağlantısından bize nasıl ücretsiz abone olabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Şimdi konumuza basit bir örnekle girelim. Siz bulunduğunuz ortamda sözü dinelenen önemli bir kişisiniz. Sizin bir sözünüz büyük olaylara sebep olabilir. Ve siz etrafınızdakilere sizin sözlerinizin kesinlikle değiştirilmemesini söylüyorsunuz. Fakat bir süre sonra sizin adınıza uydurulmuş sözler ortaya çıkıyor ve bu sözler asıl emirlerinizden daha önemli bir duruma getirilip bunlara bir önem arz ediliyor. Açıkça bu çoğu kişinin başına gelebilecek bir "laf değiştirme" durumudur. Bunu sadece mahalle dedikoducuları yapar

NERDEN GELDİ BU TANRI?

NERDEN GELDİ BU TANRI? Bu gün bahsedeceğimiz konu aslında kültürün değişerek sürekliliğini temel alarak 4 dinin temelini incelemeye çalışacağız. Fakat tahminlerime göre yazının ortasına kadar geldiğinizde bana çok ön yargılı olacaksınız. Lütfen yazının sonuna kadar okuyun. O zaman beni daha iyi anlayacaksınız. Baştan söylemeliyim ki bu yazının amacı dinleri yalanlamak değildir. Sadece tarihin ve kültürün nasıl hala yaşadığını dinler üstünden anlatacağım. Bin yıllar önce yaşayan insanlar ve yaptıkları garip hareketler bile bu gün hâlâ devam etmekte. Peki neden? Çünkü bu alışkanlıklar kültür olarak yerleşmiş. Anadolu'da Sümerler'den kalan hâlâ bir sürü miras vardır. Bunlardan bazılarını sıralayalım; Nevruz (Kutsal Evlilik) Gelin Odasının süslenmesi Selvi ağacının ebedi hayatı temsil etmesi Noel Ağacı Tıbbın sembolü Domuzun haram olması Yere düşen ekmeğin öpülmesi Baş örtüsü Bunlar sadece devam eden geleneklerden bazıları. Daha çok var. Hayatımızı bile bu kad

JOSEF STALİN

JOSEF STALİN Sovyetler Birliği'nin tarihteki kara lideri, dünyanın kaderinin değiştiği 20. Yüzyılda varlığını sürdürmüş diktatör, Gürcü asıllı İoseb Visspriyonoviç Cugaşvili bilinen adıyla Josef Stalin... SSCB'de Vladimir Lenin'den sonra güç kazandı. Diktatörlükle yönettiği ülkede 30 yıl iktidarda kaldı ve Almanya karşısında duruşuyla tanındı. Marksizim üzerine çalışmasına rağmen yaptığı katliamlarıyla faşist diktatörlere daha çok benzerlik gösterdiği yadsınamaz bir gerçek. Marksizim üzerine yazdığı kitaplarla dönem siyasetine yol çizdi. Bu kitaplardan en çok ses getirenleri şöyle sıralayabiliriz; "Marksizim ve Ulusal Sorun", "SSCB'de Sosyalizmin Ekonomik Problemleri", "The Road to Power" 1930'lu yılların sonunda kendi deyimiyle "Büyük Temizlik" yaparak binlerce insanı öldürdü veya sürgüne gönderdi.  1940 yılındaki Katyn Katliamının da sorumlusudur. 22000 Polonyalı askeri kafalarından tek kurşunla vurarak infaz etmiştir.

UTANANIN SUÇU NE?

UTANANIN SUÇU NE? Bu gün kısaca ama önemli bir konudan bahsedeceğiz. Bu konu modernleşmenin bize kaybettirdiklerinden sadece biridir. Ve ahlakın önemli unsurlarındandır. İşte bu önemli unsur " utanma "dır. Modernleşme, özgürleşme adında bize utanma duygusunu kaybettirdiği açık bir gerçek halinde artık. Özellikle sosyal medyada bu utanma duygusunun nasıl azaldığını gün geçtikçe daha da fark etmekteyiz. Hatta bazen onların yerine biz utanıyorsunuz. Fakat bu utanma duygusu batı toplumlarında hastalık olarak görülmeye başlandığı ve psikiyatrik tedavi başlatıldığı bir gerçek. Düşünün yani siz insan içinde çıplak gezemiyorsunuz diye size hasta diyorlar. Aslında yapılan bu yanlış, ahlak seviyesini aşağı çeken en önemli hatalardandır. Herkesin sınırları vardır ve olmalıdır . Artık çocuk yetiştirilirken çocuklara sosyal sınırları öğretmiyorlar ve çocuklar büyüdüğünde her şeyi kendi hakkı olarak görmeye başlıyor. Misal kuyruğa gelip aradan dalan ve hiç gocunmayan tipler bunun en

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN | KİTAP ÖNERİSİ

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN | KİTAP ÖNERİSİ "Fakat beklemek lazım... Uzun zaman!" Kâh kominist damgası yemiş, kâh hizmetinde bulunduğu vatanın haini ilan edilmiş bir yazar Sabahattin Ali. Bu konu çok tartışmaya açık olsa da, İçimizdeki Şeytan'ın ilk sayfasına Selim İleri'nin iliştirmiş olduğu "Belki de İktidardaki Şeytan" adlı bölümden bir alıntıyla bu konuyu kapatacağız;  "... Yalnız, "memlekete zararlılığın" boyutu kişiden kişiye değişmiş olmalı ki, Sabahattin Ali'yi bazen "vatan haini" bazen "vatan haini bir komünist" falan gibisinden damgalanışlarla tanımıştım. Nazım Hikmet konusunda zaten ürperti verici bir anım vardı. Galatasaray Lisesi'nin büyük konferans salonunda toplanılmış; Nazım Hikmet'in şiirini okuyan bir öğrenciyi ihbar ettiği için bir başka öğrenciye ödül verilmişti. Bu olay, sebebini bilmeksizin ve çözemeksizin, bende tuhaf bir iğreti uyandırmıştı. Nazım Hikmet'ten tek dize şiir okumamıştım. Bunu

1917 EKİM DEVRİMİ

1917 EKİM DEVRİMİ Devrim Öncesi Devrim öncesi Rusya'da diktatörlük ve mutlak yönetim hakimdi. Çarlık sistemiyle yönetilen Rusya ekonomik çöküş yaşıyordu. Rus halkının çoğu işsizler ve köylülerden oluşuyordu. Yoksulluğun artması sonucu 1905 yılında ayaklanma duruma tepki olarak başladı. 1905 devriminden sonra işler daha da kötüye gitti. Çar önlem olarak yasama meclisi olan Duma'yı kurup halka bazı özgürlükler verdi. Bu yöntem pek işe yaramadı ve Çar'ın yönetimden alınmasına sebep oldu. Birinci Dünya Savaşı'na katılan Rusya'da fakirlik gırtlağa dayanmış bir bıçak gibiydi. Rus halkı barış istedi ama hükumet savaşa devam etme kararı aldı.  Ekmek, Barış, Özgürlük Roma Kongresi 'nde(1903) devrim yaratacak fikirlerini anlatan Lenin'in arkasından onu destekleyen bir topluluk oluştu ve bu topluluğa " Bolşevikler " denildi. Yasama Meclisi Duma'nın kurulmasından sonra başa gelen geçici hükumet olan " Krenski Hükumeti " savaş

KAPİTALİZMİN ÇÖKÜŞÜ: BÜYÜK BUHRAN

KAPİTALİZMİN ÇÖKÜŞÜ: BÜYÜK BUHRAN Yıl 1929 . Newyork'tan başlamış olan kriz Dünya'nın her köşesine yayıldı. Dünya bir anda fakirleşti. Sanayileşen batı dünyası gerçekten çaresiz kalmıştı. Çünkü bu güne kadar ki tüm liberal ekonomik politikalar ve o dönemin ekonomi teorileri eli kolu bağlı kaldı. Bu durum dünya üzerinde alternatif bir sistem olarak Komünizm fikrinin popülerleşmesini sağladı. Ama bu kriz dünya  devlerini gerçekten derinden etkiledi. Özellikle Amerika ve İngiltere çok etkilendi. Çünkü Amerika ve İngiltere Birinci Dünya Savaşı'ndan yeni çıkmış bazı Avrupa ülkelerine destek parası veriyordu. Wall Street 'deki hisse senedi fiyatları hızla ve sürekli düşüyordu. 3 yılda Amerika'daki 25 bin bankadan 11 bini iflas etmişti bile. Tabiki Amerika'da başlayan bu sert kriz Avrupa'ya yapılan yardımın kesilmesine neden olduğu için tabiri caizse Avrupa bir anda " çulsuz " kalmıştı. Amerika'daki durumu kısaca özetlemek gerekirse 3 yıl

YAZI KONSEPTLERİMİZ

YAZI KONSEPTLERİMİZ Bizi uzun zamandır takip edebiliyor olabilirsiniz. Yada yeni ziyaretçilerimizden olabilirsiniz. Fark etmez. Size bu sefer hangi konseptlerde içerik üretiyoruz ve üreteceğiz bunlar hakkında bilgi vermek istedim. Bildiğiniz gibi artık her ay o ay yayımlayacağımız yazıların bültenini yayımlıyoruz. Sıra geldi bizim neye göre yazdığımıza. Matematiği Bir De Böyle Öğrenin Matematik formüllerinin çıkış hikayelerini size anlatarak daha farklı ve etkili bir şekilde öğrenmenize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Anekdotlar Serisi Burada ise ufak ufak paragraflarda lirik metinler yazıyoruz. Herhangi bir öğretici amacımız yok burada. Kitap Önerisi En değerli bölüm aslında burası. Bizim sevdiğimiz kitapları burada sizin için yorumluyoruz. Ne konuda gerekli olduğunu bildirip size tavsiye veriyoruz. İslam Masonları Aslında burada yazdığımız herkes masonluk faaliyeti gerçekleştirmiş kişiler değil. Bazen de bilindiği gibi olmayan tarihteki önemli kimseleri an

FRANSIZ İHTİLALİ

FRANSIZ İHTİLALİ 1789-1799 yılları arasında gerçekleşen, mutlak monarşinin yıkılarak yerine cumhuriyetin kurulmasıyla sonuçlanan devrimdir. Katolik Klise halk tarafından reforma zorlanmıştır.  Orta Çağ yaşanırken felsefe, edebiyat, sanat gibi alanlarda dahiler yetişiyor ve yeni fikir akımları ortaya çıkıyordu. Fransa da bu akımların merkezlerinden biri konumunda olduğu için vergi yükünün altında ezilen halk bilinçlenmeye ve hakkını aramaya başladı. Fransız İhtilali'nin özgürlükçü ve eşitlikçi düşünceleri özellikle burjuva kesimi etkiledi.  Fransa ekonomisi dönemin liderlerinden biri konumundayken, köylünün mahsul alamamasıyla başlayan kıtlıklarla kötüye doğru gitmeye başladı. Bu ekonomik çöküşün bir diğer etkeni ise Fransa'nın sömürge kolonileri konusunda ABD'ye savaşlarda yenilmesiydi. Bunun yanı sıra artık saray giderleri karşılanamaz hale gelmiş ve tüm bu ekonomik çöküş halktan alınan verginin daha da ağırlaştırılmasıyla çözülmeye çalışılmıştır. Tüm kötü şartların s

AJAX OPERASYONU (1953 DARBESİ)

AJAX OPERASYONU (1953 DARBESİ) Öncelikle Ortadoğu'yu anlamak için Amerika ve İngiltere'nin bölgede daha önce yaptıklarını bilmek gerekir. Bu gün bunlardan birini anlatmaya çalışacağım. Amerikan yönetiminde Truman'dan Eisenhower'a geçiş olaylarının çıkması Ortadoğu'da gidişati büyük ölçüde değiştirmiştir. Truman kendi yönetiminde İran'ı kaybetmemek için İngilizlerin tekliflerini reddetmişlerdi. Ancak Eisenhower İngiltere 'nin yanında yer alır. İngiltere ve Amerika Musaddık'ın bölgede petrolü millileştirme projesine çok sert tepki vermiş ve bu krizi çözmek için hükümeti devirmeye karar vermiştir.  Operasyon için gazeteciler, din adamları ve çeteleri satın alınıp kullanılarak darbenin zemini hazırlanmıştır.  Yabancı istihbarat örgütlerinin kara propagandaları sonucu Musaddık önemli destekçelerini kaybetmiştir. Ardından da sokakta olaylar büyümeye başlamış ve bunun üzerine Musaddık görevden alınmıştır.  Ve darbe gerçekleştirilmiş oldu. A

SOLATH SAR NAM-I DİĞER "POL POT" | DİKTATÖRLER #1

SOLATH SAR NAM-I DİĞER "POL POT" | DİKTATÖRLER #1 1928 yılında Komboçya'nın Kompang Tham şehrinde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Demokrat Parti'ye hizmetlerinden dolayı Fransa'da burs kazandı. Eğitim için gittiği Fransa'da komünizme merak saldı ve kominist gençlik kamplarında eğitimlere katıldı. Kısa bir süre sonra Fransa'da eğitimini yarım bırakarak ülkesine dönüş yaptı.  1963 yılında ülkesini kana boyayacağı ölüm teşkilatı olan " Kızıl Kemerler " teşkilatını kurdu. Bu teşkilat " Maoist Sistem "i benimsedi. Maoist sistemin fikir babası aynı zamanda Kızıl Kmerler örgütününde onursal başkanı olan Khieu Samphan;1959 yılında Paris Sarban Üniversitesi'nde doktara tezi olarak Maoist sistemin temellerini atarak geniş hatlarıyla çizdi. Bu bahsi geçen sistem, gerçek ekonomik ve siyasi bağımsızlığın Komboçya'nın dış dünyadan tamamiyle izole edilerek kendini tarım ve hayvancılğa adamasıyla kazanılacağını savundu. Kı

BİLMEYENLERİN GÜNAH KEÇİSİ

BİLMEYENLERİN GÜNAH KEÇİSİ " Nefis, insanın kendine yakıştıramadığı günahlarını boynuna yüklediği teorik kurban. " Yaşam bizim için olaylar silsilesi ve kendimizle oynadığımız oyunlardan ibaret bir tiyatro sahnesi. Bu sahnedeki hatalarımızı artık kaldıramıyoruz ve bu hataları yüklediğimiz birşey var " nefis ". Aslında kelimenin anlamını öğrenen kadar hepiniz nefsin içimizde şeytansı bir içgüdü ya da içdürtü olacağını sanacak. Pekâlâ da öyle değil mi? Değil. Nefis kelimesi Kur'an-ı Kerim'de  " birincisi ", " birşeyin özü " veya " kendisi " anlamına geliyor. Şimdi gelelim en önemli mevzuya. Dedin değil mi? Evet dedin. Sende " nefsime hakim olamadım " dedin elbet. Peki kelime anlamına bak. Nefsin kendini kastediyordu. Sen bir kurban arayıp vicdanını rahatlatmaya çalışırken. Senin özün demekti nefsin. Ama sen, ben yada biz bu kelimenin anlamanı bilmeyip sadece ondan bundan dinleyerek onu bir günah keçisi h

İKNA TEKNİKLERİ #3

İKNA TEKNİKLERİ #3 Evet yine ikna teknikleri serisiyle devam ediyoruz. İkinci yazıyı sabah yayınlamama rağmen serinin devamını isteyen çok olduğu için hemen üçüncü yazıyı yayımlamaya karar verdim. O zaman hemen başlayalım. Dinleyin Karşınızdaki kişi birşey anlatırken sanki dünyanın en önemli konusuymuş gibi dinleyin, ilgi gösterin ve heycanlanın. Bu karşı tarafa istemsiz bir samimiyet oluşturacaktır. Dinlerken göz kontağı kurmaya dikkat edin. Bu sayede hedefiniz kendisini sizi dinlemeye mecbur hissedecek ve ilgi gösterecektir. Onay İste Başarılı ilişki gerçek anlamda burada başlar. Aslında çoğu kişi temelleri iyi atar ama onay noktasını göz ardı eder yada gerekli önemi vermez. Fakat onay istemek karşınızdaki kişinin sizin için önemli olduğunu hissettirmektir. Ona önemli olduğunu hissettirdiğinizde gerisini halletmek daha da kolay olacaktır. Enderlik Hissi İstediğimiz herhangi birşeyin az kaldığı veya az bulunduğu gibi seçenekler ortaya çıktığında o şey istemsiz

İKNA TEKNİKLERİ #2 | GÜVEN SAĞLAMA

İKNA TEKNİKLERİ #2 | GÜVEN SAĞLAMA   İkna teknikleri #1 yazısını yazdığımdan beri ikinci yazıyı isteyen çok oldu. Ben de sizin için yazıyı hazırladım. Sizin için teknikleri kısaca yazacağım. Kusurları İtiraf Zayıflıklarımızı karşı tarafa itiraf etmek karşı tarafta size karşı güven oluşturur bu teknik ilk filozoflardan beri uygulanmaktadır. Özellikle günümüzde insanların birbirlerine güvenleri kalmamışken bu hareket size karşı büyük bir avantaj sağlayacaktır. Paylaşma Potansiyel sorunlarından birinin çözümüne yardımcı olarak hedefinize duyduğunuz güveni gösterin. Bu onun sizinle beraber başka unsurlara karşı savaşmasını sağlar. Ortak Düşman Hiçbirşey, insanları ortak bir düşman kadar birbirine bağlayamaz. O yüzden ortak bir düşman bulun. Ve artık ona karşı omuz omuza savaşın! Saygı Hedefinize saygı duyun ve onu sıkıca anlamaya çalışın. Onu izlerken övülecek davranışlarını tespit edin. Ve onu küçük küçük övün bu övme büyük mesafeler atlamanıza yardımcı olac